‘Geri dönmez artık giden sevgililer, her ümit ufkunda ağlıyor gözler' duygusuyla annesine hasret bir çocuğun, gassalın, hiç kimsenin hiçbir şeyi olamaması… Bizi yıkan, bir enkazın altında kendimizi can çekişirken bulmamıza sebep değil mi? Küçük kırmızı tokanın kemiğe dayanan bıçak keskinliğinde olmasına sebep değil mi?