Son dakika...Cumhurbaşkanı Erdoğan Aile Yılı müjdelerini açıklıyor! Doğum izni, esnek ve uzaktan çalışma..

Clara

Administrator
Yönetici
6784fd81534a254e2cc77d5a.jpg

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Aile Yılı Tanıtım Programı'nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:"Cumhurbaşkanlığı Külliye’mize bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Buradan sizlerle birlikte 85 milyon vatandaşımızın tamamına selamlarımı, sevgilerimi iletiyor, bizler izleyen, takip eden tüm kardeşlerime muhabbetlerimi gönderiyorum. Aile Yılı Tanıtım Programı’mızın ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Son Kabine toplantımızda 2025 senesini Aile Yılı olarak ilan etmiş bu önemli haberi de milletimizle paylaşmıştık. Aile Yılı kapsamında ilgili bakanlığımızın koordinasyonunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması amacıyla yıl boyunca çok önemli çalışmalar yapacağımızı ifade etmiştik.

Yeni konut kampanyası geliyor! Dar gelirliler için hükümet düğmeye bastı

Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları etkin ve verimli nüfus politikaları ile destekleyip uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir bir zemine taşımak en büyük önceliklerimizden biridir. 25 Aralık’ta Aile Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösterecek iki önemli kurum. Aile Enstütüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu’nu ihtisas ettik. İlk toplantısın 9 Ocak perşembe günü Külliyemizde gerçekleştirdi.

"BİZLER İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÖNEME SAHİPTİR"

Anayasamızın 41’inci maddesinde açıkça zikredildiği üzere aile toplumun temelidir. Bir başka ifade ile aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir. Sosyal, kültürel dokumuzun örülmesinde aile daima hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu milli, manevi değerlerimizin muhafazasında bizler için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

Asgari ücrete ara zam olur mu? Bakan Işıkhan'dan kritik soruya cevap

Aile kurum etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde devletin de milletin de güçlü bir konuma sahip olduğunu görürüz.Aile yapımızı korumak, tahkim etmek, bizden sonraki kuşaklara miras bırakmak hepimizin görevidir. Eğer aileyi güçlü kılmak istiyorsak işe aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır. Temel ne kadar sağlam atılırsa bina da o kadar kuvvetli olur. Aynı zamanda dayanıklı olur. Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgi ile, görgü ile güzel ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir.

Eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası önce ailede başlar. Bilinçli bir anne babanın evinde huzurlu yuvanın çatısı altında büyüyen çocuklar evvela ailelerine daha sonra milletlerine ve insanlığa faydalı örnek kişiler haline gelir.

Tarihini, köklerini, kim olduğunu bilen, vizyonu ile çağı iyi okuyabilen bir gençlik hepimizin arzusudur. Çocuklarımızı ve gençlerimiz zararlı akımlardan, zehirli düşüncelerden, sapkın ideolojilerden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Tuhaf zamanlarda yaşıyoruz. Neoliberal kültür akımları sınırları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ediyor. Dijital platformlarda yer bulan diziler, filmler, yayınlar ve daha pek çok içerik çoğu zaman kültür erozyonu ve kimlik aşınması gibi telafisi zor süreçlere sebep oluyor.

"GERİ ADIM ASLA SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR"

LGBT’nin koç başı olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir. Daha önce de defalarca vurguladım. İlk etapta kişisel tercih denilerek meşrulaştırmak isteyen bu anomali günümüzde faşizan bir dayatmaya dönüşmüştür.

Cinsiyetsizleştirme politikalarına tepki göstermeye devam edeceğiz. Kim ne derse desin bu konuda Türkiye’nin tavrı bellidir bundan geri adım asla söz konusu olmayacaktır.

BM bünyesinde verdiğimiz mücadele zaten malumdur. Bu çabalarımızı İslam İŞ Birliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlara teşmil ediyoruz.

Yerel yönetimlerin, milli varlığımızın taşıyıcı kolonlarına hamle yapan bu akımlara prim vermemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bir diğer önemli husus genç ve nitelikli nüfusumuzun devamıdır. Her şeyden önce bu demografik bir sınamadan önce var oluşsal bir tehdit niteliğindedir. Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş medeniyet coğrafyasını yeşertmiş güçlü nesillerin devamını hayat memat meselesine dönüşmüştür. Büyük ve güçlü Türkiye iddiasını taşıyorsak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek istiyorsak yarınlarımızı güvence altına almayı arzu ediyorsak hasılı yakın gelecekte hem hedeflerimize ulaşmayı hem de beka sorunu yaşamamayı temenni ediyorsak şimdiden harekete geçmek zorundayız.

Bunu hamaset yapmak için değil bazı acı gerçeklerle yüzleştiğimiz için söylüyorum. Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımız alarm vermektedir. 2021 yılında doğurganlık hızımı 2.38 iken bugün bu rakam 1.51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2.1 olduğu dikkate alındığında durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır.

Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken yaşlı nüfusumuz tarihinde ilk defa yüzde 10’uyn üzerine çıkmış ortalama yaşımız da 34 sınırına dayanmıştır. Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı önemli ölçüce yükselmiş, boşanma oranları aynı nispette artmıştır. Evlenme hızı 2023’te binde 6.63 olarak gerçekleşti."
 
Geri
Üst